Bu kitapta size İlber Ortaylı 'nın Osmanlı ekseninde geliştirdiği tarihçilik çizgisinden bir demet sunuyoruz.

"Sen Mevla'yi seven de Mevla seni sevmez mi?Rizasini isten de rizasini vermez mi..."

Türkiye ciddi doğum sancıları yaşıyor. Kendi iç dinamiklerinden beslenen yeni bir tekevvün ve hamle ruhu beklenmedik bir patlamayı tetikleyebilir. Aslında bunun için gerekli ortam ve şarta da gerek yok.

Mutlu Prens heykeli yüksek bir sütun üstünde sehre gülümserdi. Ince elbisesi altin, parlak gözleri elmastandi. Kilicinin kabzasinda iri kirmizi bir yakut parlardi.

Yayla, "yüksek geniş düzlükler" şeklinde ifade edilen sözlük anlamından daha öte bir anlam taşır Anadolu'muzda.

Unutulan;fakat Anadolu kültürünün ve günlük hayatımızın bir parçası olan kelimelerin içimizi ısıtan çekim dairesinde buluşmaya varmısınız? "Yaş kesen baş keser."düşüncesine kaynaklık eden inancı; asıl er meydanının gönüller olduğunu; ar, edep, namus duygu

Evet, sevgili Enrico, annenin söyledigi gibi ders çalismak sana zor geliyor. Seni hayal ettigim gibi, o gülen yüzün ve kararli halinle okula giderken göremiyorum. Hâlâ isteksizsin. Hele bir düsün, okula gitmeseydin, günlerinin ne kadar yararsiz, bos geçer

Hayvanlar, yaşadıkları hayatı onlar için kolaylaştıracak donanımlara sahiptir. Ömürleri boyunca kendilerine yaratılıştan öğretildiği şekilde büyük bir düzen içinde yaşarlar

Art arda çakan korkunç simsekler gözleri kamastiriyordu. Yagmur artik saganak hâlinde yagmaya baslamisti. Çocuklar birbirlerine sesleniyor; fakat gök gürültüsü seslerinin duyulmasini engelliyordu. Sonunda kendilerini zar zor çadira atmayi basardilar. Tepe

Umeyr, çarşıdan bir serçe alıp evlerine götürmüştü. Umeyr küçük serçeyi o da Umeyr'i çok sevmişti.

Sakson halki Normanlarla baris içinde yasamak istiyordu. Ama Normanlarin ona bile tahammülleri yoktu. Saksonlar her konuda boyun egmek zorunda kaldilar. Buna ragmen aralarinda baskaldiran insanlar da vardi.

"Ablam ve ağabeyimle oynarken onlara ayak uyduramıyordum. Sonunda onlarla oynamaktan sıkıldım. Ormanın içine doğru yürümeye başlamıştım

Köyde tatilim çok güzel geçiyordu. Bana karne hediyesi olarak beyaz yumak gibi bir tavşan almışlardı. hemen hemen her günümü tavşanımla birlikte geçiriyordum

Oliver Twist bir düskünler evinde dogmustu. Düskünler evi her kentte rastlanabilecek, sehirlerdeki yüksek yapilar arasinda kalan yerlerdi. Buralarda yoksullar, çalismaya gücü yetmeyen insanlar kalirdi.

Anne babası, Ak Küheylân'ın son günlerdeki üzgün halinden endişe duymaya başlamıştı. Ne kadar çok düşünüyor ve ne kadar az konuşuyordu! Birşeyler olmuştu ona

Çeşme başında gördüğünüz güneş yanığı yanaklı köy çocuğunun gülüşüne hasret gidermenin hikayesidir, "Güllü"

Bu kitapta rivayet asrında hadislerin anlaşılmasında karşılaşılan problemler ele alınmaktadır. Mu'tezile ve benzeri akılcı akımlarnı hadlere yönelttiği eleştiriler incelenerek, hadislerin tenkid edilmesindeki temel nedenin hatalı anlamlardan kaynaklandığı

Sevgili Çocuklar,Masalcı amcanız sizlerle... Bu masal bahçesi gezintimizde de yine çeşitli dostlarla tanışacaksınız..nice güzellikler bekliyor sizleri bu Masal Bahçesi'nde.

Zaman Kuşları, "Tüm renkler burada bahsedilenlerdir, başka renk yoktur." iddiasında değil. Belki bu yüzden çoğu hikayede sanatçısının da göremediğini görecek, sezemediğini sezeceksiniz.

Peygamberimiz, Medine'ye hicret ederken kendi yatağına amcasının oğlu Hazreti Ali'yi bırakmıştı. Hazreti Ali, gelenlerin kendisini öldürebileceğini çok iyi biliyordu. Fakat yine de Peygamberimizin sözünü dinleyerek O'nun yerine yatmıştı. "

"Ömer, öfkeyle kapıyı çarparak çıkmıştı. Niyeti Peygamberimizi öldürmekti Fakat o yolculuk Ömer'i Müslüman olmaya götürmüştü. Yıllar geçmiş, Hazreti Ömer Halife olmuştu. Bir gece ağlayan çocukların göz yaşlarını dindirmek için neler yapmıştı neler..."

Allah Resûlünün yanına ne zaman gitsem mutlaka O'na bir hediye götürüyordım

Peygamber Efendimiz bir gün seferden dönüyordu. Dinlenmek için durdukları yerde köpek yavrularını gördü.

Yaşlı teyzenin elinde gördüğüm yeşil tesbih bana babaannemi hatırlatmıştı. Bir anda çocukluğuma geridönmüştüm.